Aya

istabl.
1953
HT logo
 
 
 
               
 

:::
:::
 

Bismillahi Al-Rahman Al-Raheem

Hizb-ut Tahrir Emiri Celil Alim Ata Bin Halil Ebu Raşta’dan, 1445 / 2024 Yılı Mübarek Ramazan Vesilesiyle Facebook Sayfası Ziyaretçileri İçin Bir Tebrik

İnsanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmete… Allah’ın itaatle şereflendirdiği İslam ümmetine…

Ticaret ve alışverişin Allah’ı zikretmekten alıkoymadığı değerli davet taşıyıcılarına…

Sayfanın taşıdığı iyilik için sayfayı ziyaret eden değerli ziyaretçilerine…

Es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

Hamd Allah’a mahsustur. Salat ve selam Allah’ın Rasûlü’nün, onun ailesine, ashabına ve onu dost edinenler üzerine olsun.

Allah Subhânehu ve Teâlâ’dan Müslümanların oruç ve kıyamlarını kabul eylemesini ve hepimizin geçmiş günahlarını bağışlamasını niyaz ediyorum. Nitekim Buhari ve Müslim’in Ebu Hurayra’dan rivayet ettiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: مَنْ صَامَ رَمَضَانَ، إِيمَاناً وَاحْتِسَاباً، غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ “Bir kimse faziletine inanarak ve mükafatını Allah’tan umarak Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” Ebu Hurayra RadıyAllahu Anh’dan rivayet edilen başka bir rivayette ise Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: مَنْ قَامَ رَمَضَانَ إِيمَاناً وَاحْتِسَاباً، غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ “Bir kimse faziletine inanarak ve mükafatını Allah’tan umarak Ramazan’ı ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır.”

Ey kerim kardeşlerim! Allah Subhânehu ve Teâlâ, H. 2 yılının Şaban ayında Ramazan ayı orucunu farz kılmıştır. Ramazan ayı Allah’ın Kuran’ı indirdiği bir aydır. شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِي أُنْزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِنَ الْهُدَى وَالْفُرْقَانِ  “Ramazan ayı, ki onda Kuran, insanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi.” [Bakara 185] Bu ay aynı zamanda Allah’ın ümmeti zafer ve açık fetihle şereflendirdiği bir aydır. Ramazan ayının 17’sinde gerçekleşen büyük Bedir Savaşı’nda Mekke müşrikleri büyük bir yenilgiye uğratılmıştır… Sonra H. 18 yılında mübarek Ramazan ayının 20’sinde Mekke’nin fethedilmesi, H. 31 yılında Ramazan ayının 14’de Müsenna komutasındaki Müslümanların zafer elde ettiği “bugünkü Kufe şehri yakınlarındaki” Büveyb (İran’ca Yermük) Muharebesi, H. 223 yılının Ramazan ayının 17’sinde Mutasım komutasında Amuriye’nin fethedilmesi, H. 658 yılı Ramazan ayının 25’de Müslümanların Tatarları mağlup ettiği Ayn Calut Savaşı gibi belirleyici muharebeler ve zaferler bu ayda gerçekleşmiştir…

Böylece oruç ne önünden ne de arkasından batılın yaklaşamadığı Kur’an-ı Kerim ile özdeşleşmiştir… Oruç, fetih ve zaferle özdeşleşmiştir… Oruç cihatla özdeşleşmiştir… Oruç, Allah’ın hükümlerinin uygulanmasıyla özdeşleşmiştir… Basiret ve feraset sahibi her insan ister ibadet ister cihat ister muamelat ister ahlak ve davranış ister hadler ve cinayetler olsun, Allah’ın hükümlerinin birbirinden ayrılmadığını bilir… Hepsi tek bir kaynaktandır. Kur’an-ı Kerim ayetlerini ve Hadisi Şerif’in metinlerini inceleyenler bunu açıkça göreceklerdir. Bir Müslüman, Kur’an’ı Kerim’deki şu ayetleri okuduğu gibi,

وَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ “Namaz kılın.” [Bakara 43]

وَأَنِ احْكُمْ بَيْنَهُمْ بِمَا أَنْزَلَ اللهُ “Aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet.” [Maide 48]

كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ “Oruç size de farz kılındı.” [Bakara 183]

كُتِبَ عَلَيْكُمُ الْقِتَالُ  “Savaş size farz kılındı.” [Bakara 216] Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in hadislerinde geçen hac: خُذُوا عَنِّي مَنَاسِكَكُمْ “Hac menasiklerinizi benden alın” [Beyhaki Cabir’den rivayet etti] Hadler: خُذُوا عَنِّي، خُذُوا عَنِّي، قَدْ جَعَلَ اللهُ لَهُنَّ سَبِيلاً، الْبِكْرُ بِالْبِكْرِ جَلْدُ مِائَةٍ وَنَفْيُ سَنَةٍ، وَالثَّيِّبُ بِالثَّيِّبِ جَلْدُ مِائَةٍ، وَالرَّجْمُ “Benden alın, benden alın. Allah onlar için bir yol kılmıştır. Bekarın bekarla (zinası) yüz sopa ve bir sene sürgündür. Evlilerin (cezası) ise yüz sopa ve recmdir.” [Müslim Ubade b. Samet’ten rivayet etti] Muamelat: البَيِّعَانِ بِالخِيَارِ مَا لَمْ يَتَفَرَّقَا - أو قال حتى يتفرقا  “Alışveriş yapan iki kişi birbirinden ayrılmadıkça veya biri diğerini muhayyer bırakmadıkça muhayyerdir.” [Buhari, Hakim b. Hizam’dan rivayet etti] Ve Halifeye biat hakkındaki hadislerini de okur: وَمَنْ مَاتَ وَلَيْسَ فِي عُنُقِهِ بَيْعَةٌ مَاتَ مِيتَةً جَاهِلِيَّةً  “Kim boynunda biat halkası olmadan ölürse cahiliye ölümüyle ölmüş olur.” [Müslim, Abdullah bin Ömer’den rivayet etti] Dolayısıyla İslam bölünmez bir bütündür. Devlette, hayatta ve toplumda uygulanmak üzere İslam’a yapılan çağrı da keza aynıdır. Kim Allah’ın ayetleri arasını ayırır, dinin hayattan veya siyasetten ayrıldığını iddia ederse kuşkusuz büyük bir günah ve büyük bir suç işlemiş olur. Bu suç, işleyeni bu dünyada hüsrana, ahirette ise elim bir azaba duçar bırakır.

Ey Müslümanlar! Tüm bunları size, Yahudilerin Gazze halkına karşı acımasız saldırganlığının arttığı ve Gazze halkının kahramanlığı karşısında şoke olduğu bu günlerde hatırlatıyorum. Mutant Yahudi varlığı aylardır Gazze halkına karşı iddia ettiği başarıları bir türlü elde edememiştir. Öfkesine yenik düşmüştür. Amerika ve Batı, silah tedarik ettiği halde mütevazi silahlara sahip mümin bir grupla yüz yüze savaşmak yerine bahsedebileceği bir başarıya ulaşmak için kadınları ve çocukları öldürmeyi yeğlemiştir. Yahudi varlığı başarısızlığının haritasını kendi elleriyle çizmektedir. İnsanlardan bir ipe tutunmadıkça savaş halkı değildir. Aziz ve Kaviyy olan Allah şöyle buyurmuştur: ضُرِبَتْ عَلَيْهِمُ الذِّلَّةُ أَيْنَ مَا ثُقِفُوا إِلَّا بِحَبْلٍ مِنَ اللهِ وَحَبْلٍ مِنَ النَّاسِ “Allah’tan bir ipe ve insanlardan bir ipe tutunmadıkça, nerede bulunurlarsa bulunsunlar, onlara alçaklık damgası vurulmuştur” [Ali İmran 112] Peygamberlerinden bu yana Allah’ın ipini kesmişlerdir. Geriye Amerika, Avrupa ve çocuklara ve kadınlara karşı acımasız Yahudi saldırganlığını gördükleri halde parmaklarını bile oynatmayan onların Müslüman ülkelerdeki hain ve ajan yöneticileri gibi insanların ipi kalmıştır. Hatta onların en olgun ve akıllı olanı, şehitleri ve yaralıları saymaktadır. قَاتَلَهُمُ اللَّهُ أَنَّى يُؤْفَكُونَ  “Allah onları kahretsin! Nasıl da döndürülüyorlar!” [Münafikun 4]

Bununla birlikte ey Müslümanlar! Bu ceberut saltanat ve kukla yöneticilerden sonra mücahit Raşit bir halife önderliğinde Yahudilerle savaşacağımız, onları öldüreceğimiz ve varlıklarını ortadan kaldıracağımız gün mutlaka gelecektir. Allah’ın izniyle Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesi gecikmeyecektir. Ahmed’in rivayet ettiği Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu hadisi muhakkak gerçekleşecektir: ثُمَّ تَكُونُ مُلْكاً جَبْرِيَّةً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ ثُمَّ سَكَتَ “Daha sonra ceberut bir saltanat olacaktır. O da Allah’ın dilediği kadar devam edecektir. Ardından Allah dilediği zaman onu ortadan kaldıracaktır. Sonra, nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır. Sonra da sustu” [Ahmed] Müslim’in rivayet ettiği Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu hadisi de Yahudiler ile savaşacağımızı doğrulamaktadır: لَتُقَاتِلُنَّ الْيَهُودَ فَلَتَقْتُلُنَّهُمْ  “Yahudilerle savaşacaksınız ve onları alabildiğine öldüreceksiniz.”

Sonuç olarak, Allah’ın bizden razı olması ve geçmiş günahlarımızı bağışlaması için oruca nasıl özen göstermemiz gerekiyorsa, Raşidi Hilafeti tesis ederek İslami hayatı yeniden başlatmak için de çalışmaya o derece özen göstermeliyiz. Ki böylece Allah’ın hükümlerini uygulayarak dünyada kurtuluşa edenlerden ve La ilahe illallah Muhammed Rasûlullah Ukab sancağı altında gölgelenenlerden olalım. Allah’ın izniyle de ahirette kurtuluşa erenlerden ve O’nun gölgesinden başka hiçbir gölgenin olmadığı bir günde de O’nun gölgesi altında gölgelenenlerden olalım. Böylelikle her iki yurtta da kurtuluşa ereriz. İşte büyük kurtuluş budur.

Ve’s Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

Kardeşiniz

Ata Bin Halil Ebu Raşta

Hizb-ut Tahrir Emiri

H.01 Ramazan 1445

 
11.03.2024
 



..:-

Hizb-ut Tahrir Emiri Celil Alim Ata Bin Halil Ebu Raşta’dan, 1445 / 2024 Yılı Mübarek Ramazan Vesilesiyle Facebook Sayfası Ziyaretçileri İçin Bir Tebrik