Aya

istabl.
1953
HT logo
 
 
 
               
 

:::
:::
 

Bismillahi Al-Rahman Al-Raheem

Ramallah’taki Dayton Yönetimi ve Lübnan Otoritesi, Kamplar Dosyasını Bitirmek ve Ortadan Kaldırmak İçin Amerikan Gündemi Doğrultusunda Hareket Ediyor!

Ayn El Hilve kampındaki olayların Temmuz 2023’ün sonlarına doğru patlak vermesinin ardından Hizb-ut Tahrir / Lübnan Vilayeti, 31 Temmuz 2023 tarihinde “Bölgesel Durum ve Kara Sınırlarının Çizilmesi, Ayn El Hilve Mülteci Kampında Yaşanan Çatışmalar ve Güvenlik Eylemleri İçin Zemin Hazırladı!” başlıklı bir bildiri yayınladı. Bildiride “El Fetih hareketinin kamplarda bulunan unsurlarının düzenlenmesi kararı alındı. “Kutsal” güvenlik koordinasyonu sahibi Dayton Otoritesi, Amerika ile açıkça aynı çizgide hareket eden bu otoriteye tam sadakat gösteren kişiler üzerinden kampların kontrolünü yeniden sağlayacak.” ifadeleri kullanılmıştı. Parti, bildirisinde, Lübnan otoritesinin çatışmaları durdurmak için güvenlik güçlerinin müdahalesini engelleyen siyasi bir kararının bulunduğunu belirtti. Bildiride “Lübnan güvenlik güçleri, çatışmaları saatler içinde durdurmak yerine tamamen akışına bıraktılar! Oysa olayın bu boyuta gelmesini önlemek için bazı siyasi girişimlerde bulunabilirlerdi! Macit Farac’ın ziyaretinin doğası, görüşmeleri ve sunduğu şeyler, bazı şüpheler uyandırıyor.” ifadeleri yer almıştı.

7 Eylül 2023 Perşembe gecesi Ayn El Hilve kampında yeniden patlak veren olaylar, partinin bir ay önce söylediklerini motamot doğruluyor. Bugün kampta olup bitenlerde Lübnan otoritesinin parmağının olduğu belgelenmiştir. Yoksa Lübnanlı yetkililerin, çatışmanın taraflarından biri olan Dayton Otoritesi, Ulusal Güvenlik ve El Fetih hareketinin modern ağır silahları kampa sokmasına göz yummalarını ve otoritenin gözü önünde diğer kamplardan bazı unsurların nakledilmesini nasıl açıklayabiliriz? Oysa restorasyon veya inşaat faaliyetleri için bir torba çimentonun kampa girişi bile güvenlik iznine tabidir! Yine bu otoritenin olup bitenlere sessiz kalmasını ve bu bildirinin yazıldığı ana kadar güvenlik güçlerine ateşkes için yeşil ışık yakılmamasını nasıl açıklayabiliriz? Halbuki 11 Eylül 2023 gecesi kampın yakınında bulunan Lübnan ordusuna ait iki karargâh saldırı gerçekleşti, saldırıda yaralanan askerler oldu, bazılarının durumu ağır.

Kesin olan ve sahadaki gerçek şu ki, Ramallah’taki Dayton Yönetimi, Ulusal Güvenlik Servisi ve ana fraksiyonu olan El Fetih hareketi aracılığıyla bu planı yürürlüğe koymuştur! Oysa bizim Filistin ve Filistin davasını satan, Filistin meselesini Amerika ve Yahudilere teslim eden Dayton otoritesinin neler planladığı konusunda o hareketin liderlerini daha önce uyardığımız biliniyor! Ancak bu liderlerin bazıları, ısrarla ve inatla kanın saygınlığı konusunda Allah’ın Şeriatını hakem kılmamayı ve aklın diline uymamayı yeğliyorlar!

Böylece olaylar, kamp ve kamp dışındaki gencinden yaşlısına herkes için açık ve nettir. Yaşananlar kötü niyetli bir komplodur. Amerika’nın Lübnan ile mübarek toprak Filistin gaspçısı Yahudi varlığı arasındaki kara sınırının çizimi yönündeki siyasi kararı uyarınca kamp dosyasının dağıtılması ve tasfiye edilmesi amaçlanıyor! Ve Yahudi varlığı ile Lübnan arasındaki düşmanlığın sonu ermesi hedefleniyor! Aksi halde şüphelileri yakalamak bahanesiyle bütün mahallelerin yok edilmesi şeriata ve akla uygun mu? Yoksa istenilen proje, sistematik yıkım mı? Yıkımı bir taraf başlatmış, diğer taraflar da bodoslama dalmışlardır.

Ayn el Hilve kampındaki halkımıza diyoruz ki:

Bugün yaşadıklarınız, bölgedeki siyasi durumun izdüşümüdür. Birincisi, Yahudi varlığı ve Yahudi varlığını koruyan rejimlere en ufak tehdit teşkil eden tüm askeri oluşumlara son verilmeye devam ediliyor. İkincisi, Lübnan ile Yahudi varlığı arasında deniz ve kara sınırlarının çiziminden sonra normalleşme vakaları son sürat devam ediyor. Bu amaçla ABD Başkanı Joe Biden’ın Enerji ve Altyapıdan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein, 30 Temmuz 2023 tarihinde Lübnan’a iki günlük bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretinde Hochstein “Lübnan-Yahudi varlığı deniz sınırı anlaşmasından sonra kara sınırının çizilme vaktinin de geldiğini” belirtti. Bu ziyaret, İran Dışişleri Bakanı Abdul Amir Allahiyan’ın 30 Temmuz 2023 tarihindeki ziyaretiyle aynı zamana denk geldi! Görüldüğü gibi tablo gittikçe netleşiyor. İran Partisi ve direniş iddiasında bulunanlar, gaz ve petrol şirketlerinin çıkarları doğrultusunda Lübnan’daki, özellikle güneyindeki kampların dağıtılması ve tasfiye edilmesi dahil olmak üzere kara sınırlarının çizimi konusunda hemfikir.

Ey genel olarak Lübnan halkı ve özel olarak Müslümanlar!  Lübnan otoritesi ya doğrudan ya da dolaylı olarak Amerika’nın güdümündedir. Güvenliğiniz veya geçiminiz Lübnan otoritesinin umurunda değil. Tek umursadığı şey, “Lübnan Çiftliği”nin refahını sağlayan cılız bir varlık olarak kalmasıdır. Lübnan yönetimi hem kendi dünyası hem de düşmanlarınızın dünyası uğruna dinini satmıştır. Siz ve çocuklarınızın geçimi ve dünyası, bu ülke ve halkının üstünlüğü umurunda değil.

Bu nedenle ondan kötülükten başka bir şey beklemeyin. Yahudiler veya Amerika karşıtı açıklamalarına sakın aldanmayın. Örneğin bankalara karşı olduğuna dair açıklamalar yaptı ama bugüne kadar tek bir bankanın bile kapandığını görmedik. Yine Beyrut limanındaki patlamayla ilgili açıklamalar yapıldı, “lehte ve aleyhte” olanlar diye ikiye bölündüler ama kötü niyetli bir oyunla liman dosyası rafa kaldırıldı! Ayn El Hilve kampına da aynısını yapıyorlar. Ayn el Hilve kampı ve çevresindeki insanların başlarına düşen top mermilerine aldırış etmeden çatışma unsurlarını körüklüyorlar, kamp içindeki fitne ateşine benzin döküyorlar.

Bugün dünyanın doğusundaki ve batısındaki Müslümanların durumu budur. İslam Devletinin yıkılmasından ve sömürgeci kafir Batı’nın sömürüsünden bu yana komplolar havada uçuşuyor, kanlar dökülüyor, insanlar yerlerinden ediliyor, zillete maruz kalıyorlar. İslam Devletinde, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafette yeniden ilk siretimize dönmedikçe gerçek ve dürüst bir payandamız olmayacaktır. İslam Devleti Müslüman veya gayrimüslim olsun tüm tebaasının işlerini güdecek, onlara onurlu bir yaşam sağlayacak, kanlarını ve onurlarını koruyacak, mukaddesatlarını geri alacaktır. Zorda kalanların duasına icabet eden Allah’tan bunun bir an önce gerçekleşmesini diliyoruz.
أَمَّن يُجِيبُ الْمُضْطَرَّ إِذَا دَعَاهُ وَيَكْشِفُ السُّوءَ وَيَجْعَلُكُمْ خُلَفَاءَ الْأَرْضِ أَإِلَهٌ مَّعَ اللهِ قَلِيلاً مَّا تَذَكَّرُونَ  “Yahut kendisine dua ettiği zaman zorda kalmışa cevap veren ve başa gelen kötülüğü kaldıran, sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile birlikte başka ilâh mı var!? Ne kadar az düşünüyorsunuz!” [Neml 62]

H. 27 Safer 1445

 

Hizb-ut Tahrir

12.09.2023
 

Lübnan Vilayeti

 


...:-
  • İsveç hükümeti Müslümanlardan İslam’ı Terk Etmelerini İstiyor!

  • Bek-Abad Olayı: İşkence ve Uyduruk Suçlamalar

  • وَإِنِ اسْتَنْصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ “ Eğer onlar din hususunda sizden yardım isterlerse, yardım etmek üzerinize borçtur.” [Enfal 72]

  • Ey Müslüman Ordular! Refah’ı, Cenin’i ve Tüm Filistin’i Siz Desteklemezseniz Kim Destekleyecek?

  • Daha Ne Zamana Kadar Devam Edecek Ey Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Ümmeti!

  •